Kavurma severler – Gönül Taşkesen

Merhaba kavurma sevenler,

Bildiğiniz üzere kurban bayramının olmazsa olmazı ‘kavurma’dır. Tadı bi başka güzel olmuyor mu? Kabul edenler elini kaldırsın, -kabul edilmiştir.

Evet, bayram namazının ardından kurban kesim yerlerine gidildikten sonra sabırsızlıkla beklenen an’a geldiğinde bir de kahvaltıya yetişmişse o malum tat, bir başka güzel olur. Yani severim bayram sabahında yılda bir kezcik yaşadığım; kavurmalı kahvaltıyı. Gecikirse de beklerim. Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın.

Babam kahvaltıda çok severdi belki de ondan kaldı. Bilmiyorum. Çocukluk anılarımız, çocukluğumuzda yaşadığımız bizleri etkileyen küçük veya büyük anlar ömür boyu hatırımız da kalır yaşatmaya da devam ederiz. Bunun gibi bir şeydi bu küçük anekdot.

Kavurmayı bu kadar çok övdükten sonra hakkı ile yapma adına küçük öneriler vermek istiyorum. Şef aşçı değilim ama az çok anlarım.

Bahçesi olanlar çok şanslı mesela yakarsın ateşi bir de kalabalıksınızdır kocaman da bir süt tencereniz vardır, ateş hazırsa koyun tencereyi üstüne acele etmeden bekleyin uzunca.. Bekleyin ki tencere önce kendini ısıtsın. Isınma işi tamamsa yağın kızmasını bekleyin.

Kuşbaşı doğradığınız etleri sıcağa vermeye geldiğinde de acele etmeyin etleri attığınız gibi bekleyin suyunu hemen salmasın. Mühürleme diye sıkça duyuyoruz ya heh işte etin suyunu içine hapsedip, yumuşacık olması.  Sabredin ki sonuç memnun etsin, yani diyeceğim o ki lokum gibi olsun. Bu önerim ‘yeni nesil’ kavurması.

Gelelim ‘eski usul’ kavurmanın inceliklerine; tencereyi kızdırmaya gerek olmadan kuşbaşı doğranmış etleri tencereye atıyoruz, karıştırma işlemine devam ediyoruz suyunu salıp çektikten sonra bolca yağ ekliyoruz pişmesini bekliyoruz. Çok basit tercih sizin.

Beklenen sona gelindiğinde ise bizde kapış kapış gidiyor. Sizlerde de yaşandığına eminim.

Allah kabul etsin şimdiden afiyet bal şeker olsun.

Gemlik Manşet Gazetesi

Gemlik Manşet Gazetesi @2017

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.