ÖZGÜR OLMAK – Kazım Bulut

Ölümünden sonra hatırlanmak ve geberip gitmek arasında ince ve önemli çizgidir duruşunun olması…

Öldükten sonra da yaşamak ise Özgür olmak gerektirir…

Yönün ne olursa olsun, sen doğru yürüyorsan senin yoluna lanet okuyanlar bile saygı duyar sana. Görüşü taban tabana zıt olanlar bile, vefatından aylar sonra da gözyaşı döker, tıpkı Özgür Aksoy’a olduğu gibi…

***

Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencileri tarafından oluşturulan Uludağ Hukuk Topluluğu etkinliğinin konusuydu Avukata Şiddet ve Özgür Aksoy…

Salona erken gelmiştim… Her kesimden insanın olacağına ve salonun tamamen dolacağına o kadar emindim ki, ona uygun yer belirledim erken gelerek. Haklı da çıktım. Siyaseten bir araya gelmez dediğiniz kim varsa salondaydı. Gemlik için ‘’Kozmopolit’’ sözü sıkça anılırken, kültür mozaiği olduğunun da altı çizilir ya, mozaiğin zirvesiydi Özgür Aksoy’u anan salon…

İlk olarak Özgür Aksoy’un arkadaşlarından oluşan video yayınlandı. Ne kadar farklı insanlara temas ettiğini burada bir kez daha anlamış olduk… Aile ve bazı arkadaşları zorlandıklarından konuşmak istemese de, güzel bir hatıra olmuştu.

Baro Başkanı Gürkan Altun, Aksoy’un Gemlik sevgisinden bahsetti. Özgür’ün ardından olan değişimleri ve Şehitlik önerisini. Vedasının ardından bile kazandırdıklarına değindi. Gemlik’in değerinin ülkenin geleceğine etki etmesi, görevi başında hayatını kaybeden Avukat ve Doktorların da şehit sayılabilmesini sağlayacak olması Özgür’ün sayesinde olacak belki de. Şehitlik Kanunu ve kimin şehit sayılacağı da, Özgür’ün vedasından sonra araştırıldı. Meğer kanunda tanımı bile yokmuş…

Özgür’ün Gemlik sevgisi anlatıldı. Sanatçılığı anlatıldı. Meclis Üyesi denildi. Özgür’ün baba olduğu, ailesine düşkünlüğü konu edildi. Doğa sevgisine, kitaplarına değinildi. Bir insan ancak bu kadar çok yönlü olabilirdi… Bir yandan programı ve Özgür’ü dinlerken, bir yandan da neler kaybettiğimizi gördük.

***

Aynı haftada 11 Eylül Okulu’nda yetişkin kütüphanesi açıldı. Kütüphane içinde bir bölüme ise Özgür Aksoy’un adı verildi.

Özgür Aksoy’a ‘’İsmin nereye verilsin?’’ desek, ya kütüphane isterdi, ya da Kültür Merkezi. Sonuna da eklerdi; ‘’Kütüphane ve Kültür Merkezi olsun da, ismim verilmese de olur.’’

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.