Arabuluculuk Projesi

22.06.2012 de hayatımıza girdi ARABULUCULUK yöntemi. 01.12.2014 tarihinde ise 1.342.760,12 Avro bütçeli “Türkiye’de Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Uygulamalarının Geliştirilmesi Projesi”  ile gündemini korudu. Bütçenin %82si İsveç Uluslararası Kalkınma İşbirliği Ajansı (SIDA) tarafından karşılandı.

Hukuki uyuşmazlıkların az maliyet ve kısa sürede çözülmesi amacı besleyen bu yöntem pilot uygulamalar ve farkındalık çalışmalarına rağmen 2018 yılına kadar işlevsiz kaldı.

Ancak 01.01.2018 itibarıyla yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile Arabulucuya başvurmak dava şartı haline getirildi. Yani bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi ve işveren alacağı ve tazminatı (kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti vb.) ile işe iade taleplerinde arabulucuya başvurmadan dava açmak yok. Açılırsa dava şartı yokluğundan davanız reddedilir.

NEDİR ARABULUCULUK?

Arabuluculuk zaten geleneklerimizde eskiden beri var olan, güvenilen üçüncü kişinin aralarında uyuşmazlık olan tarafların görüşmelerini yönetmesi uygulamasıdır.  Mevcut sistemimizde de Avukatlık, Medeni, Ceza, Tüketici Kanunlarında yer bulan bir yöntemdi.

Ancak ayrı bir kanun ile hayat bulması sistemselleşme, arabuluculuk yapan kişilerin hukuk bilen ve eğitimli kişiler içinden seçilmesi ve sürüncemenin kesin ve kalıcı şekilde çözülmesi yönünde farklılık yarattı.

Türkiye’de hak arama Çoğu zaman kazananın dahi tatmin olmadığı yıllar süren, masraflı yani belirsiz ve yorucu bir yolculuktur.

Tam burada can kurtaran niteliğinde devreye giren uygulamadır Arabuluculuk.. Her iki tarafın özgürce konuşabildiği, usulü kendilerine göre kurdukları, içlerine sinen, şeffaf,gizli ,hızlı ve neticede   el sıkışılarak ayrılınan platform.. Hem bireyler arası barış ve devamında toplum barışını destekleyecek alternatif bir yöntem..Kavga yok, dayatma yok..

Hâkimin teknik ve sabit usullü adaleti, dosya yoğunluğu sebebiyle tarafları dinlerken bile yorulduğu ve sistem gereği çok da müdahale edemediği gidişata karşı arabuluculukta taraflar kendi adaletlerini kendileri yaratır. Arabulucu bir hâkim değil hukuk bilen rehberdir.

GİZLİLİK ESASI KORUNUYOR

Bunun yanı sıra Arabuluculuğun en temel prensibi “GİZLİLİK” İnsanların yargı sürecinden korkmasının önemli bir sebebi de Şirketlerin ticari itibarı ,şahısların özel hayatı gereği bazı bilgi ve belgelerin ortaya çıkmasından çekinmeleri.. İnsanlar genelde bir sorunun varlığı halinde bunun ve çözümün duyulmasını tercih etmezler. Ancak hukuk sistemimizde esas olan yargılamanın ALENİLİĞİDİR. Arabuluculuk süreci, sunulan belge ve bilgilerin gizliliği de arabuluculuk yöntemini tercih edilir hale getirmektedir.

Ve neticede taraflar anlaşmama hakkına da sahiptirler. Görüşmenin her anında müzakereyi sonlandırabilir ve yargıya başvurabilirler.

Sonuç olarak;

Çözüme dostane yollarla ulaşmak güzeldir. Arabuluculuğun temel prensibi KAZAN KAZAN bunu sağlamayı hedefler. Yani “kazanmak istiyorum-seninde kazanmanı isterim.” Mantığı.

İletişimsizlik birçok sorunun temelidir. Aslında uyuşmazlık sandığımız birçok çatışma, karşı tarafın ihtiyacını bilmemek ve kendi ihtiyacımızı karşıya anlatamamaktan kaynaklanır. Ve en büyük kayıp ZAMANDIR..

   Adalete ulaşmak önemlidir ama Adalete kolay ulaşmak daha önemlidir. 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.