Çocuğun Sesi Çıkmaz

2006 – 17 Aylık bebeğe, çok sayıda kişi farklı zamanlarda tecavüz etti. İzmir’de yaşanan olayda bebeğin annesi, uyku şurubu içirerek tecavüze imkân sağladığını itiraf etti.

2013 – Antalya’da 24 aylık erkek bebeğe tecavüz edildi. İlişkisi olan kadının diğer çocuklarına da tecavüz eden cani, suçlamaların bir kısmını da itiraf etti.

2016 – AFAD’a bağlı Nizip mülteci kampında 8 ile 12 yaş arasındaki 30 çocuğa tecavüz edildiği ortaya çıktı. İstismar üç ay boyunca sürdü.

2016 – Yalova’da 12 yaşında çocuğa tecavüz ettiler. ”Babama söyleyeceğim” deyince de, çocuğu öldürdüler…

2016 – Karaman’da Vakıfa ait yurtta, 45 çocuğa cinsel istismarda bulunuldu. Yurt faaliyetlerini ülke genelinde devam ettiriyor.

2017 – Dikili’de Cemaatlerden birine ait öğrenci yurdunda 7 erkek öğrenciye cinsel istismarda bulunuldu. İlçede yurt kapatıldı, ülke genelinde faaliyetler devam ediyor.

2017 – Ocak sonunda Van’da 38 günlük bebeğe cinsel saldırıda bulunuldu. Yoğun bakım a giren bebek, zorluklarla hayata döndürüldü.

Liste bu şekilde uzar gider…

Sığdırmaya ne gazeteler yeter, ne de okumaya sinirlerimiz…

***

Son olarak Adana’da 3 yaşındaki bebeğin uğradığı tecavüz olayı dikkatleri çocuk istismarına çekti. Hemen her tepki gösterdi, lanet okudu… İdam istediler. Kısas ihtimali üzerinde duruldu. (Şahsen ben de mantıklı buldum)

Tepki verdik ama.. Bir şey eksikti sanki…

Av. İlkim Kapaç, Gemlik Manşet Gazetesindeki ilk yazısında hayvan hakları ile alakalı yasayı değerlendirirken, hayvanlar ve çocukların uğradığı cinsel istismar olaylarına değinmişti. Resmi verilerde, yani kayıtlara yansıyan çocuğa karşı cinsel suç oranı %33. Yani her üç çocuktan biri. Peki, resmi olmayan rakamlar hesaba dâhil edilirse ne olur? Aklın karıştır değil mi? Karışmasın, gerçek düşündüğünden de kötü.  

***

Pedofili tıpkı Zoofili gibi hastalıktır…

Türkiye’de yaşananlardan 1000 istismardan en fazla 1 veya 2 tanesi hastalık nedeniyledir. Diğerleri tamamen cinsel açlık… Özellikle çocukların seçilmesinin de tek nedeni var, seslerinin çıkmaması… Sadece canının acıdığını bilmesi, olanları anlamaması ve korkması.

   Caydırıcı ceza, tek başına çözüm değil…

Suçun üzerinden birkaç yıl zaman geçerse, ispatlamak çok zor oluyor. Gemlik’te de yaşanan bazı olaylarda da gördüğümüz gibi insan içinde gezmeye ve toplumun farklı kademelerinde görev almaya devam ediyorlar…

Ülkede öncelikle çocuklara yönelik bilinçlendirme eğitimlerinin yapılması, okullar ve daha öncesinde işlenmesi, ailelerin bilinçlendirilmesi gerekir. Reşit olmayan çocukla ilişkiye girildiğinde ise; Razısı olsun veya olmasın, üst düzeyden ceza verilmeli…

Ayrıca, toplumsal hafızamızın çok zayıf olduğu düşünüldüğünde, uygulama bugünlerde yapılırsa sonuca ulaşabilir. Aksi halde yakın zamanda yine unutacağız ve o sapıklar çocuklarımıza göz koymaya devam edecek…

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.