SEÇİMİN ŞİFRESİ; ÖZCANBAZ

2013 yılında Gemlik Gündem Gazetesinde yayınlanan yazımdı; Geleneğe Yatırım. Bugün MHP İlçe Başkanı olan, o dönem Ülkü Ocakları Başkanlığını bırakan Mehmet Emin Özcanbaz’ı yazmıştım… Geçen sürece bakınca, haklı da çıkmışım…

Bugün, Gemlik’te Cumhur İttifakı ilk günkü ters rüzgarı dindirebildiyse, ana sebeplerinden bir tanesi de MHP’de kabul gören isimlerin sahada olmasıdır. Gemlik’te MHP içinde 3-4 farklı grup vardır. Yan yana görsen, nasıl anlaştıklarına bile şaşırırsın. Hepsini ortak noktada bağlayan ise Milliyetçilikleridir. Pek dışarıdan bilinmez ama MHP Ak Parti veya sağ partilerle hiç ama hiç benzeşmeyen gruplara sahiptir. Gemlik’te bu grupların ortak destekleyebilecekleri ve güvenecekleri isim de Mehmet Emin Özcanbaz’dır.

Şahsi olarak da, siyaset içerisinde güvendiğim sayılı isimden biridir. Berkay Bulut konusunda, kendi adayı gibi görüp desteklemesi, Bulut’un programlarına katıldığı kadar, çeşitli bölgeleri kişisel ziyaretleri ve yönetiminde olan bizler dahil, pek çok kişiyi etkili olacak noktalarda çalışmaya göndermesi, seçimin şifresi oldu. Bildiğimiz pek çok bölgede Ak Parti’ye tepkili olan kesimler dahi, MHP ve Özcanbaz sahaya inince Cumhur İttifakını misafir eder konuma geldiler. Dayanamadı yine Özcanbaz, Bursa’daki ilçelerin tamamından daha etkili çalıştı… Herkes adayları konuşurken, ben sahada en ciddi reaksiyonlardan birini alan Özcanbaz’a ayrı parantez açmak istedim… E malum, bizler de hala Ocaklıyız…

Kazanır, kaybeder bilemiyorum. Her ne olursa olsun, yerel seçimler adayın performansı ile de doğru orantılıdır. Eğer, MHP’nin bu kadar desteğine ve tepkili kesimlerin dönüşüne rağmen seçim kaybedilirse, görmediğimiz daha büyük bir sorun vardır…

Dönelim 2013 yılına, bakalım o dönemki Ocak Başkanımızı nasıl anlatmışız.

————————————————————————

Geleneğe yatırım

09.10.2013

 

Tam 5 yıl..

Mehmet Emin Özcanbaz’ın Ülkü Ocakları Başkanlığının süresi. 5 yılda yaptıklarını yazsam, sanırım gazetenin sayfaları yetmez. ‘’Zirvede bırakmak’’ deyimi vardır ya, öyle oldu.

1 yıl kadar önceydi, telefonum çaldı arayan Mehmet Emin ‘’Kazım benim sende fotoğrafım var mı?’’ diye sormuştu. İlk anda ‘’ne demek istiyor, napayım bunun fotoğrafını’’ diye düşünsem de, sonrasında çözdüm. Adam 5 yıl görev yapmış, çok az karede yer almış. 1 ay aralıksız derledik, zar zor bulduk. Çoğunda da yaptığı faaliyetlerde aralara sıkışmış, üst düzey olaylarda kürsü olmasa tek kare yok. Öne çıkmaya en müsait alanda olmasına rağmen, gerek görmemiş. Oysa bir faaliyetin ucundan tutan, hatta tutarmış gibi yapan çokça isim, fotoğraflarda en önde, bizimki arkada geçmiş bir şeyler taşıyor.

Zaten acayipti. Ocak Başkanı olduğuna inandırmaya çalışıyorduk genelde tanımayanları. Ocakta satranç turnuvaları yaptı, futbol turnuvaları yaptı, eğitim odaları yaptı. Hep böyle abuk sabuk işleri oldu. Oysa ‘’Ben Başkanım’’ deyip, çeşitli yerlerde boy göstermesi gerekirdi. Makamın altında kalmadı da, hoş pek umurunda da değildi. Genelde faydalı oldu hem Gemlik’e, hem gençliğe.

Zordur Ülkü Ocakları. Dışarıdan göründüğü gibi asla değildir. Pek bilinmez ama siyaset konuşamazsın ocak içinde. Ocak Başkanıyken hayatın, asla senin hayatın değildir. Kamu hizmeti olsa belli sınırın olur, ocakta o da yok. Bir gencin midesi ağrısa hatta dersleri kötü olsa sorumlusu sensin.

Neye yatırım yaptığın önemlidir. Kendi geleceğine kişisel yatırım yapabilirsin yahut Eski Ocak Başkanı Mehmet Emin Özcanbaz’ın yaptığı gibi, hem geleneğe, hem geleceğe yapılabilir. Giderayak ta eli boş gitmedi, ocağın kasasının yanında 4 bürodan oluşan Gemlik Ülkü Ocakları binasının 1 tapusunu sonraki dönemler adına yeni başkan Kartal Gülmez’e teslim etti. Sıra diğer üç büroda, ilk adımı Mehmet Emin attı, diğer adımları da büyükler görmezden gelmez sanırım. O bürolar neden ocağın malı olmasın?

Geç evlendi. Hoş sözü vardı ‘’MHP İktidar olmadan evlenmem, nikâhımı Başbakan kıymalı’’ diye. E bir yerde sözünü yemek de gerekir. Çocuğu yeni oldu, Ocaktan fırsat bulup ne kadar görebildi, bilemiyorum. Bu günden sonra büyümesinde çok katkısı olur mu? Sanmıyorum, diğer evladı da hala Ocak sonuçta. ‘’Gözüm arkada kalmadı’’ dese de veda ederken, bir gözü hep Ocakta olacak.

Örnek alınacak bir dönem geçirdi Mehmet Emin Özcanbaz, Kartal Gülmez’de ocağın tozunu yutmuş, çabalamış bir isim. Ondan da beklentiler yüksek. Ocağın havası başkadır, hani denir ya ‘’Yaşamak lazım’’ diye, öyle işte ben bile anlatamam kelimelerle.

Hani demem o ki, ister 30 yaşına gelelim, ister 60. İster kapıyı yıllarca açmamış olalım, ister önünden bile geçmemiş. Siyasetten uzak olalım, dünya meseleleri ile ilgimizi keselim yahut. Değişmeyen tek şey; Bizler hala Ocaklıyız.