Kuala Lumpur 5 – Hoca Bunu Yaparsa

Kuala Lumpur, daha önceki yazılarımızda da konu olmuştu. Yozlaşmış siyaset ve ticaretin iç içe geçtiği, makam sahiplerinin kişisel hırsları ve ortaklıkları adına halka zulmettiği, kokuşmuş noktada olan şehrimiz…

Daha önceki yazılarımı hep Gemlik ile ilişkilendirmişti okurlarım, bu defa yapmayın. Çok ayıp, olayın Gemlik ile ne alakası var?

***

Malezya’da 60 yıldır iktidarda olan Birleşik Malay Ulusal Partisi, onca yılın ardından seçimleri kaybetti. Malay halkının tepkisinin yansıması olarak görülen seçimler sonrasında, çok sayıda usulsüzlük ve yolsuzluk da gün yüzüne çıkmış oldu…

Defalarca yazılarıma konu olan Malezya’nın şirin başkenti Kuala Lumpur’un da belediyesi değişti…

Yapılan incelemelerde 3 bin 750 rakamı ilk olarak göze çarpsa da, o ayrı bir yazı konusuydu ama ilk etapta daha önemli konular vardı… Kuala Lumpur, paralel bir yapılanma ve baskı ile karşı karşıyaymış meğerse…

   Hikâyemiz başlasın…

***

Baharın gelmesine daha uzun zaman varken başlıyor olaylar.

Karadeniz semalarında, Trabzon bölgesini andıran yağışlı bir iklimde geçiyor ilk buluşma, aynı zamanda Kars bölgemizin soğuğu da, Karadeniz ikliminin yağışıyla karışıyor gecede.

Kuala Lumpur’da yaşayanların %51’inin Müslüman olduğunu dile getirmiştik daha önce de. Hikâyemizin ana konusu da, zamanında Müslüman cemaate hocalık yapan, sonrasında mücahitlikten müteahhitliğe terfi eden hoca efendi hakkında…

Şehri yöneten ”Hocam” demiş. Hoca, ”Ellerimizi ellerimizin üzerine koyalım, birimize yapılan hepimize yapılsın” demiş. Az kala Alexandre Dumas’tan etkilenip ”Birimiz hepimiz için” diyecekmiş ama caiz değilmiş.

*

Muhterem hoca, Kuala Lumpur’daki müteahhitlik işlerinde gelecek görmüş olacak ki, arsa toplamaya, binalar yapmaya başlamış. Dönemin yönetimiyle de tuhaf ve dikkat çeken bir yakınlık kurmuş. Öyle ki, yönetimin başı sürekli bürosunu ziyaret edermiş, kimi iddialara göre dini sohbetlerinden haz duyuluyormuş hocanın, kimi iddialara göre de dünyevi işler ve ticaret konuşuluyormuş. Sonra tesadüfler silsilelerinin ardı arkası kesilmemiş.

*

Hoca bir arsa beğenmiş. Yükselen yıldızı olacak caddede, terminalin hemen ilerisinde. Arsa sahibi ile görüşmüş, önce dua ile başlamış konuşmaya, arsa sahibi Hocanın önerisine uymamış. ”Yapma” demiş hoca, ”Biz güçlüyüz, elimizi elimizin üstüne koyduk, teşkilat olduk, başkasına veremezsin” dinlememiş arsa sahibi.

Bir süre sakin gitmiş, sonra Kuala Lumpur Belediyesi Hocaya arsasını vermeyen şahsın arsasında imar değişikliği yapmış. ”Senin arsanın kenarını minibüs durağı yaptık” demiş. Arsa sahibi inanamamış ilk başta, alaka kuramamış ama sonra uyanmış meseleye. Oysa, Kuala Lumpur’da Minibüs seferi bile yokmuş…

*

İlk olayda ”tesadüf” demiş vatandaşlar. Belediye Meclis Üyeleri bile uyanamamış olaya.  Halı Saha mevzuu patlamış, altından yine hoca çıkmış. Kuala Lumpur’da bir gazeteci uyanmış olaya. Açıklamayı hocadan beklerken, Kuala Lumpur’u yöneten şahıs açıklama yapmak istemiş. İlk başta ”ne alaka?” demiş gazeteci. Halı Sahada, vatandaşların sözleşmeleri devam ederken, arsa sahibi Hoca ile anlaşmış hatta hoca sanki buraya başlamış gibi eski imar yönetmeliğinden yararlanmanın yolunu da bulmuş. Halı sahayı işletenler dirayetli çıkınca, yüklenmeye başlamış belediye cezaları, tesadüfler düşündürücü olmaya başlamış…

*

Muhterem hocanın sıklıkla Kuala Lumpur’u yöneten mübarek ile bir araya geldiği dükkanın kamulaştırmasının yapılması istenmiş. Hatta sırf şirin göstermek adına da, arkasında bulunan yığınla binayı da kamulaştırma programına almak istemiş…

Artık ”tesadüf” sözüne inanan da kalmamış. Hatta iddialar öyle ileriye gitmiş ki, daha işlek bir yolda, Hocanın arsası ile dükkanı takas etmek istemişler. Ömürleri vefa etmiş mi? İleriki günlerde ortaya çıkacakmış…

*

Tesadüflere ”yeter …” denilecek konu da, farklı bir bölgede yapılacak olan kültür evinde ortaya çıkmış. Kültürden anlaşılacak konunun ne olduğu uzun uzun düşünülürken, ardı ardına gelen tesadüfler, hocanın tüm yapılarının incelenmesinin zeminini hazırlamış.

***

Böyle abuk sabuk olayların ilçemizde yaşanmaması, hoca efendilere fazladan iltimas tanınmaması çok güzel bir olay aslında. Burada yapsan, hoca efendiler  Gemlik’te daire sahiplerinin hisselerini bile 30 bin TL’ye alır acımazdı… Hamd olsun ki Kuala Lumpur’da değil, Gemlik’te yaşıyoruz…

***

Kuala Lumpur’da olay bitmez, devamı gelecek.