İhanetin 4’üncü Yılı

Cemaatin adayı olarak, 2004 yılında partinin meclis listesine girecekti R.B. isimli iş adamı.

O zaman kısmi büyük iş adamıydı, sonrasında büyümeye devam etti. Akabinde Cemaatinin abilerinden kendisine uyarı geldi, ”R.B. bu dönem meclise sen girme, başka bir R.’yi vereceğin bu dönem listeye. Onun unvanı da var, seni sonraki dönemlerde düşünürüz” dediler.

R.B. yerine, başka bir R.. cemaatin desteği ile meclis listesinde yer aldı. Sonra o R.’nin meclis üyelikleri devam etti.

*

Cemaat kanadından gelmezsen, işin rast gitmezdi o dönem. O dönemki iş adamları derneğine girebilmek için bile içeriden referans gerekirdi. İnşaat işleri, zeytin sektörü, işe alımlar. Her zaman onlardan geçerdi. Öneride bulunmazlardı, emir verirlerdi. Yönetimine de girmek öyle kolay değildi.

*

Sınav sonuçları açıklanacaktı 2009 yılında. Ellerinde Zaman Gazetesi Muhabir Kartları ile her okula en pek sayıda kişi gelmişti. Sınav sonuçlarını takip edeceklerdi. Bazı yerlerde muhabir kartlarının geçerli olmadığını, basın kartının yerinin tutmadığını söylese de, pek çok noktada dinlemek zorunda kaldı insanlar.

***

Önce Dershane tartışmaları çıktı. Ardından, 17-25 Aralık meydana geldi. 15 Temmuz’daki hain girişim sonrasında ise, 17-25 Aralık milat olarak kabul edildi.

Bir kısmı zaten çıkar odaklı FETO’nun yanındaydı. Doğrularını bilmiyor, dinlemiyorlardı. 17-25 sonrasında herhangi bir değişim olmayınca, onlar saf değiştirmişti.

Birileri paylaşımlarında bile ”Aramıza fitne soktular” diyordu. 17-25 Aralık’tan sonraydı. Siyasiydiler. Görevlerinde kaldılar.

Her il ve ilçe belediyesinde, cemaatin kontenjanı vardı aslında. Bunların siyasi oldukları için ”17-25” sonrasında, FETO’ya uzak kaldığına inandılar. Zorlamadılar.

Gemlik’te dönemin kaymakamı FETO’dan açığa alındı, ardından ihraç edildi. Arsa konusunu yazdığımızda, Kaymakamın yanında olanlar, bize de tepki gösterenler, meydanlarda FETO’ya lanet okudular, küfrettiler. Unutmadan, 15 Temmuz’un ilk günü dışında, nöbetlerde o da poz verdi. Hatta konuşmalar yaptı. Akşamları, evlerde toplandığı isimlerle yan yana.

*

Gürcistan’da FETO’nun siyasi temsilcisi ile 17-25 Aralık’tan bir yıl sonra poz verenler, Bursa’da görevden alınsa da, yargılanmadılar.

Süreç bir zaman sonra herkesi rahatsız etti. Evin sahibi değil, uşağı tutuklandı. Evin sahibi ise meydanlarda nöbet tutarak, FETO’ya lanet okudu.

***

17-25 Aralık milat olarak kabul edildi. O zaman sonrasında FETO’nun safında olmayanlar, hatta tarafsız kalıp sessiz kalanlar bile suçsuz sayıldı. Eğer 17-25 Aralık ve 15 Temmuz’da, FETO başarılı olsa, aynı isimler yine devletin tarafında olur muydu? Yoksa ”Bizler cemaatin bağrından yetiştik” mi derlerdi?

Yorum sizin.

 

 

 

Gemlik Manşet Gazetesi

Gemlik Manşet Gazetesi @2017