Adalet’in Sarayı

 Adalet; ”Sadece güzel bir kadın adıdır” demişlerdi…

Adalete olan inancın gün geçtikçe azaldığı Türkiye’de, adaletin yerini bulmasını sağlayan Hukuk mudur? Başlı başına tartışma konusu aslında…

Pek çok tartışmanın da merkezinde olan Adalet olgusuna, Gemlik’te Adalet Sarayı eklendi…

Yıllar süren, önemli çaba sarf edilen projenin temel atma töreni de görkemli oldu…

Gemlik Adalet Sarayına kavuştu, hem de Hisartepe’de, Gemlik’in en hâkim tepesinde…

Adalet, bizlere tepeden bakacak…

Coğrafi olarak tepeden, yanlış anlaşılmasın…

***

Adliye’nin yapımında önemli çaba sarf edildi…

Gemlik’in önünde çok sayıda engel vardı.

3 defa adliye yeri değişti. 3’üncüsü de değişecekti ki, dönemin Başsavcısı Ömer Mete ve Gemlik Belediye Başkanı Refik Yılmaz Ankara – Gemlik arasında git – gel önemli mesafe kat ettiler. Biri siyaseten, diğeri bürokrasi ve adalet ayağında işi çözdüler.

Adliyemiz, en uygun yere de yapıldı.

Şehir içinde Adliye olmazdı. Bunu bize tarih en acı şekilde gösterdi. Şehir içinde Adliye’de polisimizi şehit verdik. Eğer Özgür Aksoy daha erken çıksa, cani icra bölümünde de katliam yapacaktı…

Yeni adliye hem güvenlik açısından, hem de görsel açıdan uygun yerde. Mevcut Adliye, çocuk parkının yanında zaten anlamsızdı. Çocukların hafızalarında yer edecek görüntüleri siz düşünün.

Adliye ile alakalı en önemli çalışma, sürekli otobüs seferleri olmalı. Onun dışında çok mesele yok…

***

Ömer Mete, heyecanla Adliye’yi anlatmıştı bir defa…

Temel atılışını, açılışını görmeyeceğini bile bile. Heyecan yapıyordu…

Adliye projesi onaylandığında ve ihaleye çıkacağında tayini çıkmıştı, yine heyecanlıydı…

Devlet Adamıydı Ömer Mete, hakkı ödenmez… Gemlik’e eser kazandırılmasına vesile oldu…

Ali Ülger’de açılışta lojman girişiminde bulundu ve dile getirdi. Muhtemelen lojmanda oturmak nasip olmayacaktır, yine de istedi… Ona da destek olmamız elzem hale geldi..

***

Son bir Not; Adalet ile alakalı en sevdiğim hikâye Nuşi Revan hikayesidir…

Tüm hukukçulara ve yöneticilere tavsiye ederim…

 

——————————————————————

 

Konu ile hiç ama hiç alakası yok…

Gemlik Körfez Gazetesi sahibi Kadri Güler, Gemlik’te bulunan matbaacıları ve beni ”Ruhsatsız Çalışıyor” diye Gemlik Belediyesine şikâyet etmiş…

Üstüne de, şikâyet edenin Gündem Medya sahibi Hurşit Topal olduğunu iddia etmiş. Hurşit Topal durur mu, evraka ulaşmış, meğer şikayet eden Kadri Güler’in kendisiymiş…

”Şikayet etti de ne oldu?” derseniz, meğer kendisinin ruhsatı yokmuş…

Hadi bizi çekemiyor ve sorunları var anladık da, işini yeni kurmaya çalışan ve önemli mücadele eden, geçmişte Kadri Güler’in de yanında çalışmış olan Caner Kırmızıtoprak’tan ne istedin?

Caner, Bektaşi kültürü ile yetişmiş, Tunceli’den gelerek yaşam mücadelesi veren ve kimseye zararı olmayan saygılı isimdir…

CHP’lilikle övünen Kadri Güler’in vefası işte…

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.