CHP’DEN CARGİLL ÇIKARMASI
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Gençlik Kolları Genel Başkanı Emre Yılmaz ve Gemlik İlçe Başkanı Cemil Acar, Kadın ve Gençlik kolları sendika örgütlenmesi sebebiyle işten atılan Cargill fabrikasındaki işçileri ziyaret etti.
“Ortada trajikomik bir durum var
Ziyaret için teşekkür eden TEK Gıda İş Cargill Fabrika Örgütlenmesi sorumlusu Suat Karlıkaya, “Bizler 43 gündür burada bir mücadele içerisindeyiz, 2014 yılından bugüne kadar Cargill’de örgütlenme çalışmaları içerisindeydik. Yetki sayısına ulaştıktan sonra bakanlığa başvuru yaptık. Cargill bakanlıkta gözükmüyordu. Yine az bir sayı kala, Türkiye’nin kuralıymış gibi 14 arkadaşımızı performansı yüksek sendika üyesi arkadaşlarımızı kotadaki düşüş sebebiyle işten çıkardılar. Ama şöyle bir durum var kota hiç devreye girmedi. Belki imzalanmayacak şu anda cumhurbaşkanımızın masasında duruyor. Kota devreye Eylül veya Ekim ayında girecek, fabrika bugünden fazla mesaili çalışmaya devam ediyor. İşçiler mesaiye gelmeyince tutanak tutuluyor. Ama kapıda 14 arkadaşımız var sadece şunu bilmenizi isteriz ki, bu mücadele işe dönüş mücadelesi değil, İşçi sınıfının onur ve haysiyet mücadelesidir” şeklinde konuştu.
“İktidar işçi sınıfından korkuyor”
İktidarın işçilerden korktuğunu vurgulayan CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Emre Yılmaz, “Gemlik’te söyledik İktidar korkuyor, muktedir korkuyor. Gençlerden ve emekçilerden korkuyor. Bu iktidar gençlerin ve emekçilerin üstüne öyle bir yürüyor ki, bizleri sindirmeye ve bitirmeye çalışıyor. Fakat bizler çok iyi biliyoruz ki, Karacabey Nestle’de bu mücadele nasıl kazanıldıysa buradaki 14 tane genç, onurlu ve haysiyetli arkadaşlarımız da kazanacak. Bundan sonraki süreçte gençliğin ve emekçinin üstüne ne kadar saldırırlarsa saldırsınlar. Buradaki muhalefet bloğunu o kadar büyüteceğiz ve 24 Haziran’dan sonra emeğin ülkesinde güzel ve güneşli günlere yürüyeceğiz” dedi.
“Hükümet şeker fabrikalarını Cargill’in isteği doğrultusunda kapattı”
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal şöyle konuştu, “Sendikal mücadeleyi veren emekçilerin haklarını birileri tarafından lütuf olarak değil, mücadeleyle kazanırlar anlayışından hareket ederek, emekçi arkadaşlarımızın verdiği mücadelenin yanındayız. Hükümet Türkiye’de sermaye güçlerini koruyan, emeği itibarsızlaştıran, sendikal mücadeleyi ve sendikalaşmayı engelleyen hukuk düzeni içerisinde bir yönetim sergilemektedir. Egemen işverenlerde ne yazık ki sendikalaşmanın önünü kapatmaktadır ve tam bir hülle, cambazlık modeli öne sürmektedir. Yetki alacağı anda hemen fabrikalar en kolay işi seçiyorlar. Emekçileri fabrikanın önüne koymak, yaptıkları tek iş bu, çünkü öyle bir hukuk düzeni var ki sermayeden ve hükümetten tana emeğin karşısına dikilmiş ve onun işçinin aleyhine karar vermek için her şeyi yapabilme noktasına gelmiştir” diye konuştu
Sarıbal sözlerini şöyle tamamladı:
“Kotanın %5’e düşürülmesi hülledir, şeker pancarı fabrikalarının rahat satılabilmesi toplumsal muhalefetin önünün kesilebilmesi ve toplumsal direnci kırmak için bir parmak bal sürmek adına yapılmış harekettir. Nişasta bazlı şeker üreticilerinin hiçbir tanesi bir kg eksik nişasta üretmiyor. İtirazları şudur biz Türkiye’de 1 milyon ton nişasta bazlı şeker üretim kapasitesine sahibiz, bunu üretmek istiyoruz. Böyle bir talep var ama siyasal iktidar siz bizim önümüzü kesmeye çalışıyorsunuz. Oysa öyle bir şey yok. Nişasta bazlı şekerle ilgili raporu Cargill başta olmak üzere nişasta bazlı şeker kuruluşları hazırladılar. Türkiye’ye sundular ve onların isteği konusunda hükümet şeker fabrikalarını kapattı. Bunun bedelini emekçilere ödetmek istiyorlar. Açıkça bilinsin Cargill ve diğer firmalar nişasta bazlı şeker üretim miktarını hiçbir şekilde açıklamıyorlar. Kontrolsüz ve denetimsiz olarak fabrikanın bütün kapasitesini kullanıyorlar. Biz de onların hükümetle beraber yaptıkları yalan açıklamalara kanacağımızı sanıyorlar. Biz kandırılmıyoruz hükümet kanabilir” .
