Kaçak yapı mı?

 Bir firmanın kaçak yapılaşmasıyla başlar hikâye…

Sanayi bölgesinin tam ortasında,

Hem de göz göre göre yapılan kaçak yapılara önemli bir miktarda para harcamıştır firma sahibi. Öyle paraya kıyılacak basit yatırımlar değil, milyonlar…

Öyle ki, hem girişte tesis yapılmış, turnikeler ayarlanmış, zemin betonu ve benzeri pek çok maliyet.

Sıradan esnafın bile yapmayacağı hata, göz göre göre nasıl yapıldı?

***

Diğer cephede ise;

Basit kaçağa bile müsaade etmeyen,

Daha önce yapılan kaçak yapılara abonelik işlemleri için imza vermeyen,

‘’Ben bunlar için yargılanamam’’ diyebilen, duruşu sabit belediye başkan yardımcısı.

***

Bunu bilen iş adamı, nasıl kaçak yapıya cesaret eder ki.

Yapı uzun süre fark edilmez.

Belli bir dönem sonra, neredeyse bitmeye yakın fark edilince ceza yazılır.

Sonrasında bakarlar yapı daha büyük, ikinci ve üçüncü cezalar yazılır. İlk yazılan meblağdan çok ama çok daha büyük cezalar hem de.

Başkan yardımcısı ve imar işleri kaçak yapıya acımamış, gereğini yapmıştır da, akıllarda bir soru işareti oluşur.

Türkiye ve dünyada önemli iş hacmi olan, önemli iş tecrübesine ve sektöre hakim bir isim, cezayı ve sonraki yaptırımları nasıl hesap edemez?

Sokaktaki bakkal bile, biraz önce çıksa veya herhangi bir ev sahibi zemine beton dökse, başına gelecekleri iyi kötü bilir. Burada gözden kaçan ve iş adamını böyle rahat davranmaya iten ne?

***

Fazla merak ettirmeyelim, iddia odur ki; müdürlüğün bağlı olduğu başkan yardımcısı Vedat Büyükgölcigezli firmaya garanti vermiş…

Şahsi olarak böyle büyük bir firmanın sözlü garanti ile bu kadar açılacağını düşünmüyorum. Basit kaçak yapılara abonelik izni vermeyen, malum firmaya yazılı garanti vermiş olabilir mi? Bildiğim kadarıyla konu mahkemelik. Sonucu çok ama çok merak ediyorum…

Yazdıklarım faraziyse, çıkıp aksini ispat edebilirler…

——————————————————————————————-

Şiir çok sevmesem de,  Nihal Atsız’ın Kahramanların Ölümü şiiri benim için özeldir. Sonrasında popüler kültürde de kullanılsa da, bizim için yeri ayrıdır. Bu tarz yazıların öncesinde ve sonrasında ondan birkaç cümle kullanacağım… Ne demiş Atsız; ‘’Gerilir zorlu bir yay, oku fırlatmak için’’

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.