Tarih, kainatın ay dedesidir – Ali Yılmaz

Ey Kaari (Geçtiğimiz asırlarda yazarlar okuyucuya böyle hitap ederdi, okuyucu)

Toplum olarak geleceğimizi olumlu yönde şekillendirmemiz için, hem bugünün şartlarını hem de geçmişin; siyasi, ekonomik, toplumsal ve kültürel değerlendirmesini yapmalıyız.  Bu değerlendirme, dinler arası tarihi, savaş sanatı tarihi, teknoloji tarihi, düşünce tarihi ve bilim tarihi ile beslenmelidir. Bu beslenme için ise tarihte yolculuk yapmalıyız. Tarihte yolculuk, bazıları için her hava karardığında başlar, kararan havada gök yüzüne baktığınız zaman, yıldızların belki de gözbebeklerinize vuran ışığını görürsünüz, bu manzara aksine gökyüzünün şimdiki halini yansıtmaz. Göz bebeklerimize kadar gelen ışığın bazıları birkaç saniye önce, bazıları da milyarlarda yıl önce yola çıkmış olabilir. Gezegenimizin uydusu Ay’ın ışığı bir saniye önce yola çıkmıştır, onun aşağı yukarı görmekte olduğumuz yerde bulunduğundan söz edebiliriz. Oysa ışığı ile şimdiler de Dünyayı aydınlatan ama şuan ölü olan yıldızlar bile olabilir. Bunu ancak ışığın kesildiği zaman anlayabiliriz. Mesela Gökyüzünün en parlak yıldızı olan Akyıldız’ın ışığı 8,6 yıl önce yola çıkmıştır, bu bilgi şu anda bulunduğu gerçek durumunu 8,6 yıl sonra görebileceğimiz anlamına gelir. Bu örnekleri çoğaltabiliriz, İbrahim Okur’un yazdığı İkinci Bin Yılın Muhasebesi Adlı kitabında detaylıca örnekler görebilirsiniz. Toparlayacak olursak, çıplak gözle baktığımız da evrenin tarihini görüyor olmamıza karşılık, aynı gözle insanlığın şimdi ki halini görüp ve tarihini göremiyoruz.

“Şimdi” geleceğin hazırladığı bir mutfaktır. Geçmişten gelen bilgiler , “şimdi” nin mutfağında pişer, kokusu yeryüzüne siner ve gelecekte bile hissedilir.  Bu yüzden, şimdinin içini daha sağlıklı doldurmamız için, geceleri gözbebeğimize kadar düşen tarihi iyi anlamalıyız.

Milattan yani Doğumdan Önce Üç bininci yılda yaşamış bir entelektüelin şiirinde dile getirdikleri ile bu başlangıç yazıma son veriyorum. Yaklaşık beş bin yıl önce yazılmış olan bu şiir ile günümüz dünyasını karşılaştırmanız dileğiyle.

–              Olup bitenler, çileden çıkarıyor insanı:

–              Memleket baştanbaşa azapla kıvranıyor,

–              Yıldan yıla büsbütün allak bullak…

–              Bir öncekini aratıyor her geçen yıl.

–              Kargaşalık var ülkede, yıkımın eşiğindeyiz.

–              Kapı dışarı ettiler adaleti,

–              Haksızlık kol geziyor hükümet çevrelerinde.

–              Tanrıların tasarıları karman çorman,

–              Tanrıların buyruklarına aldırış eden yok.

–              Memleketin durumu berbat,

–              Ne tarafa baksan çile,

–              Halk yas tutuyor kentlerde de, taşralarda da…

–              Millet yoksulluktan perişan,

–              İnsanlarda ne saygı kaldı, ne sevgi.

–              Huzur sultanlar bile ter ter tepiniyor.

–              Gün doğunca baş çeviriyoruz

–              Gece olanları görmemek için….

 

Not: Bir Sonraki Yazım Balkanlarda Gagavuz Türkleri ve Atatürk’ün Balkan Politikası ile Olacaktır.

Gemlik Manşet Gazetesi

Gemlik Manşet Gazetesi @2017

One thought on “Tarih, kainatın ay dedesidir – Ali Yılmaz

  • Temmuz 21, 2018 tarihinde, saat 4:54 pm
    Permalink

    Teşekkürler efendim bizi aydınlat tiginiz icin

    Yanıtla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.