VAKIF BİNASINDA EĞİTİM ADI ALTINDA TİCARET
Aslında, Kuala Lumpur serime ekleyerek üstü kapalı yazacaktım konuyu da. Vatandaşlar o kadar rahat ve pervasız ki, aleni yazmakta bir sıkıntı görmedim. Konumuz, kira sözleşmesi olmadan vakfa tahsis edilen binada faaliyet gösteren kurs merkezi.
Sormuştum daha önce; ‘’Sihre inanır mısınız?’’ diye. Vakıf binasının iktisadi işletme olması, olsa olsa sihirle açıklanabilir. Aksi, baştan sona haram olur.
*
Başlayalım…
FETÖ – PDY Terör Örgütüne finansal destek sağlamaktan dolayı kapatılan Hedef Dershanesinin bulunduğu binanın akıbeti, bugün bile soru işareti. Devlet tarafından FETO kurumlarına el koyulmasının ardından bina Birlik Vakfına yurt yapılmak için tahsis edildi.
***
BİZ İŞLETEMİYORUZ SEN AL
Kurs merkezi yöneticileri ile haber üzerine yaptığımız görüşmelerde, tüm ısrarlarımıza rağmen, ‘’biz burayı kiralamadık’’ dediler. Birlik Vakfına tahsis sürecinden bahsettiler.
Oysa tabelada Birlik Vakfı yazmıyordu. Özel bir işletme olan kurs merkezinin tabelasıydı. Biz sordukça, o ısrarla vakıftan bahsetti de, konu vakıf değildir zaten. İktisadi işletme, vakfa tahsis edilen binada, hangi kanuna göre, kimin izniyle ticaret yapıyordu.
Yine şahsın iddiasına göre, birlik vakfından isimler vatandaşa gelmiş. ‘’biz burayı yurt olarak işletemiyor, zarar ediyoruz’’ demişler. Unutmadan, vakıflar kar amacı gütmeyen kuruluşlardır ama burada kaydırma yapmışlar sanırım.
Arkadaşın iddiası, koskaca Birlik Vakfı burasıyla baş edememiş de, bu özel işletme Birlik Vakfının yapamadığı işletmeyi yapacakmış.
*
KİRA VERMEYİP HİZMET FATURASI KESİYORMUŞ
Yazının başında da dedim ya, pervasızlıkları insanın dengesini kaçıyor. Kendisine kurum müdürü diyen yetkili, kiralamadıklarını, hizmet bedeli olarak yılda 200 Bin TL bağış yaptıklarını da aleni yüzümüze söyledi.
*
İzansızlığı da sınır tanımadı. Biz olayın yasal tarafını sordukça, kendisi ‘’Belirlediğimiz bir evde hukuk fakülteleri öğrencilerinin masraflarını karşılıyoruz’’ dedi. Süreç size de tanıdık geldi değil mi?
Neyse devam edelim.
*
Vergisini, kirasını, stopajını vererek kurs merkezi açanların, hukukun arkasından dolanarak işletme açanlarla baş etmesini beklediğimiz süreç oluşmuş nihayetinde. Vakıflar kanunun açığını mı buldular? Yoksa, nasılsa denetleyecek kimse olmadığını düşünerek pervasızca işin içine mi girdiler? O konuda net bir bilgim yok. Zaten, sözde müdürün de, firmadan bahsetme ihtiyacı yok. Sorduklarımıza vakıf üzerinden cevap vermeyi tercih ediyor. Kapıda ticari kuruluşun tabelası olduğunu bile bile.
*
Malum müdür, haberin detaylarından, kiralama ve usule uymadığından rahatsız olmamış. Kendisinin fetocü olmadığını anlatmaya uğraşıyor. Yönetici olmadan güvenlik soruşturmasından geçmiş.
***
İNANCINIZ NEDİR?
Hangi kutsal kitabın, hangi ayetinde, haksız kazanç elde etmenin günah olmadığını yazar. Veya hangi inanç buna müsaade eder ki? Diğer işletmeler, işlemlerini tam yapar, harcamaları ona göre yaparken, Vakfedilmiş bir binayı iktisadi işletme olarak kullanmak, haram değil midir? Merakımdan soruyorum. Sizin inancınız nedir?
***
İktisadi işletmenin açılmasına kim izin verdi?
Bilmiyorum.
Kira sözleşmesi bile olmadan, vakfa tahsis edilen binada özel işletme nasıl ticaret yapıyor?
Bilmiyorum.
Kira sözleşmesi bulunmadan, işletme iznini kim verdi?
Bilmiyorum.
Ama bildiğim, süreç baştan sona kokuyor. Biz konunun takipçisiyiz de, ilgili kurumlarımız ne yapıyor? Bekleyip görelim.
