Engelli Genci Kim Öldürdü – KAZIM BULUT

Günlerdir süren uykusuzluğum, Cumartesi sabahı çalan telefonla başladı…

Kulağım telefonda, gün yeni ağarıyordu. Gözlerimi açmaya çalışıyordum ki; Ağlayarak konuşamayan bir ses ”Kazım evladımı kaybettim Kazım. Bana yardım edin ne olur?” O ana kadar kelimeleri ustalıkla kullandığını düşünen ben, konuşamadım… Doğan abiydi arayan, Engelli kardeşimiz Recep Kanyılmaz’ın babası Doğan Kanyılmaz..

Hani, herkesin birbirini suçladığı ihmal sonucu hayatını kaybeden engelli kardeşimiz var ya… Apandisit’in Gemlik’te ölüm sebebi olduğunu hepimize öğretti.  O gün, bugündür sabah çalan telefonlardan korkuyorum. Küçük çapta travma, büyük çapta pişmanlık aslında yaşadığım… Recep’in ölümünde ben de suçluyum, en az sizler kadar…

***

Gemlik Devlet Hastanesinde çeşitli dönemlerde apandisit teşhisinde zorlanıldığını sokaktaki çocuk bile biliyor aslında. Geçtiğimiz yıl benzerini ben yaşadım, sabredemedim Bursa’da çözdüm işimi. 2014 yılında yine haber olmuştu, o zaman Bursa’da çalıştığım gazete de iyi yer vermişti konuya hatta dalga geçmişlerdi.  O gün, bugündür pek değişen olmamış…

Doğan Kanyılmaz, henüz Recep’i kaybetmeden aradı, durumu anlattı. Henüz Recep Hayattaydı ilk haberi yaptığımızda da. Gece fenalaşmış Recep, Tomografi çekmişler, boğaz iltihabı da olabilir düşüncesiyle evine göndermişler… O gün apandisit’i patlamış aslında Recep’in. Zehir, vücuda işlemeye başlamış. 2 gün sonra Ultrason sırası beklerken isyan etmiş Recep’in annesi. Bursa’ya gidince, oradaki hastane doğrudan ameliyata almış. Doğan Kanyılmaz; ”Apandisit küçük bir kesik olur. Oğlumun iç organlarına kayılmış. Kalp ameliyatından büyük kesik var” dedi. O anda tahmin ettim aslında ”Çocuğunuzla ilgilenin abi, olay bizde” diyebildim…

Doğan abi gazeteme de geldi. Çocuğun çok iyi olmadığını ifade etti. Korkuyordu, korkmakta da haklıydı. Biliyorduk, söyleyemedik. Bir babaya ”Oğlunun ölüm riski yüksek” nasıl denilebilir ki? Ertesi gün tekrar aradı Doğan abi; ”Kazım oğlumu yoğun bakıma alıyorlar” diye, ihtiyacını sordum. Bilgilendirmek istemiş…

Ertesi sabah, o telefona uyandım… Sonrasında da pek uyuduğum söylenemez…

***   ***    ****

Aile bildiğim kadarıysa savcılığa şikayette bulundu. Konunun araştırılması gerekiyor. Araştırma habercilikte en sevdiğim iştir.Biraz araştırınca apandisit endişelerinde önce kan değerlerine bakıldığını, buradan çıkan sonuçla ultrasonda netleşebileceğini söylediler. Araştırmamda tomografi gerekliliğine hiç vurgu yapılmadı.

Hastanenin açıklamasına göre, tomografinin tek raporu gelmiş, ikinci rapor gelmediğinden apandisit anlaşılmamış, gelse anlaşılırmış.

Tomografiyi, sonucunu bilmem. Eğer çocuk yatırılsa ve Engelli olduğundan biraz ilgi gösterilse, Ultrasonda doğrudan apandisit patlamasına rastlayacaklardı. Beraberinde basit bir ameliyat olacak, 2 gün sonra yine yürüyecekti. Şimdi hayatını kaybetti..

Doktorlar, o tomografi firması sorumluları ve olayda sorumluluğu olanlar rahat uyuyor mu? Bilmiyorum.

Şimdi önümüzdeki iki seçenek var. Ya anlatılanları kabul edecek, ya da hesabını sorarak olayın detaylarını takip edeceğiz.

Uyarı; O doktorda, tomografi firması da hizmete devam ediyor… Karnınız ağrırsa, Gemlik Devlet Hastanesine gitmeyin…