LİDERLER, SİZDEN DAHA MI İYİ BİLİYOR?

Sizi izlerken veya tartışırken,

Birilerinin sizin adınıza verdiği kararları, kendi kararınız gibi umarsızca ve hararetle savunurken.

Aslında, sizden fazla bir şey bilmediğine emin olduğunu liderleriniz, sizin, çocuklarınızın, torunlarınızın ve ülkenin geleceği adına, basitçe kararlar verirken, sessiz kalıyor, sorgulamıyor ve bunu siyaset sanıyorsunuz ya.

İşte, tam olarak orada kaybediyoruz istikbalimizi.

Ama siz hala anlamıyorsunuz…

*

ZATEN ASIL MESELE MERKEZ SAĞ

Akşener güncel konu.

Ülkedeki siyasetin, algının ne kadar hızlı değiştiği ve tarafların ne kadar keskince ayrıldığının en açık örneği.

Aslında Meral Akşener, hiçbir zaman sol ittifaka uygun bir isim olmadı. MHP’de ilk ayrıştığı günden itibaren, merkez sağın lideri, merkez sağın partisi olmak istedi. Bu anlamda da, en önemli adımı, kendi açısından haklı gerekçeyi gördüğü anda buldu.

Sinan Ateş’ten, ekonomiden, ülkenin gidişatından yorulan sağ kesim, CHP ve olası tüm sol fraksiyonların desteği olan kanada oy vermeyecekti. İyi çalışmış dersine, bir anda yeni bir umut olarak ortaya çıktı. Seçim kazanılır veya kaybedilir kısmını atlayarak. Doğrudan o oylara talip oldu.

Bir yıl önce veya masa ilk toplandığında, ‘’şartlarım bunlar, yoksa masada yokum’’ dese bunlar olmazdı. Aynı zamanda diğer partiler ‘’Kılıçdaroğlu aday olacak, oturmaya öyle başlayalım’’ dese, bunlar yaşanmazdı.

***

Cumhur İttifakı konusunda, zaten anlatmaya bile gerek yok. En iyisini o bilir. Bilmeme, anlamam ihtimali yoktur. Ona oy vermezsek, kime vereceğiz? Mottosu üzerinden, bilmem kaç seçim devam ettik. Hala yine ve yeniden, aynı algıyla, aynı şekilde 69 gün sonra sandığa gideceğiz.

Diğer partilerde de artık olmadığı gibi, onların verdiği karar en doğrusu. Bugün EYT doğru, yarın yanlış olabilir mesela. Söylediği zaman doğrudur. Ama bunu Erdoğan üzerinden söylemeye gerek yok. Bir günde siyasette neler değişiyor? Asıl karar verici olması gereken bizler, her defasında liderlerimizin ağzının içine bakarak, nasıl fikir dünyamızı değiştiriyoruz. Onu anlamamız gerekir.

MHP ittifakında olduğu gibi. En sert eleştirilerden, iktidarın sözcülüğüne doğrudan geçiş. Tamamen lider odaklı toplum olduğumuzun göstergesi değil mi?

***

Kılıçdaroğlu demokratik görünür mesela.

Belki, göreve ilk başladığında gerçekten de öyleydi. İlk defa Recep Tayyip Erdoğan ile karşılıklı yarışacak aslında isim olarak. Daha önce yarışmamasının sebebi de açık,  ihtimali yoktu. Yerel idareler seçimlerinde Ak Parti’nin hezimeti eskisi kadar ilginin olmaması cesaretlendirdi. Pek çok etken de göz önüne alınınca ‘’bu dönem olabilir’’ diyerek yola çıktı. Ama masayı oluştururken, bunları söylemedi.

***

ŞİMDİ NE OLACAK?

Aslında bu sizi ilgilendirmiyor. Söz sahibi değilsiniz. Onlar karar verecek, sizler onlardan çok uyacak, hatta hatalarına bile mazeretler üreteceksiniz. Düzgün insan bile bozulur böyle saçma mantık olduğunda. Lider seçmiyor, biat ediyorsunuz.

İnanın, hiçbiri sizden daha akıllı veya ileri görüşlü değil. Öğrenilmiş çaresizlik size öyle gösteriyor. Aslında, yazıyı okuyan sizler bile, seçimin nasıl kazanılacağını, hangi bileşenlerin gerektiğini biliyorsunuz. Ama iki liderlerin kaprisleri ve istekleri, sizin mantığınızın da ötesine geçiyor.

Siyasi lider gördüklerinizin hepsi için söylüyorum. Bir kişi, her şeyi bilemez…

Seçimi de, kim kazanır bilmem. Ama liderinden hesap soramayan sen kaybedersin…

Gemlik Manşet Gazetesi

Gemlik Manşet Gazetesi @2017